İş Arayışım ve Mülakat Deneyimlerim

Öncelikle herkese selamlar, bu yazımda size kendi tecrübelerimi aktarmak istiyorum. Bugüne kadar 5 şirket değiştirdim bu değiştirdiğim şirketlerin hiç birine de ne bir aracıyla ne de bir torpille girdim. Bunu nasıl başardım bunun hakkında konuşmak istiyorum bugün.

Bu konuda hepinizin de yaptığı, fakat çoğu zaman geri dönüş bile alamadığı LinkedIn iş ilanlarından iş arıyorum. Burada geri dönüşümü artıran asıl unsurun CV'm olduğunu düşünüyorum. Çok farklı işler de çok farklı teknolojilerle çalışmamın bir avantajı olarak, CV'm de bu doğrultuda daha dolgun ve etkili. Bu konuda maalesef çok iyi olduğumu söyleyemem; yani "CV'nizi şu şekilde yazın" veya "bu şekilde yazın" tarzındaki yorumlarımın çok etkili olmayacağını düşünüyorum. Üstüne, bu konuda uzmanlık vesairem olmadığı için size herhangi bir öneride bulunamayacağım maalesef. Fakat incelemek isterseniz, CV'mi görsel olarak sizlerle paylaşıyor olacağım.

Bir şirketten geri dönüş aldığımda, yaptığım ilk iş o şirketi araştırmak oluyor. Hangi teknolojileri kullandıklarını, hangi işleri yaptıklarını, özellikle başvurduğum ilandaki gereksinimlere bakıp, bu konularda unuttuğum veya eksik olduğum bilgilerimi tazeliyorum.

İK görüşmelerinin daha çok iletişim becerilerimle alakalı olduğunu düşünüyorum. Örneğin bana "Kendini anlat" dediklerinde, adımı soyadımı, yaşımı vesaire söylemek yerine, iş hayatına ilk atılma isteğimi, iş hayatımdaki dönüm noktalarını, kullandığım teknolojileri, hedeflerimi, planlarımı ve yaptıklarımı anlatıyorum. Bu doğrultuda genelde İK görüşmelerimde başarıya ulaşıyorum.

Beni en çok geren toplantılar genelde teknik mülakatlar oluyor. Burada bildiklerimi gösteremezsem şüphesi, beni gerçekten en çok geren şey. Ancak bunun üstesinden, mülakat öncesi eksik olduğum konularda çok fazla çalışarak geliyorum. Hiç mi başarısız mülakat geçirmedim? Elbette geçirdim, hatta çok fazla diyebileceğim kadar. Burada yaptığım tek şey, bir mülakatta cevaplayamadığım veya yanlış cevapladığım bir soru varsa, o konuya yoğunlaşıp eksikliğimi çalışarak tamamlamak. Ve bir sonraki mülakata girdiğimde, en azından o soruya cevap verebilir hale geliyorum.

Bu arada, bence çok önemli bir diğer durum da mülakata teknik olarak hazırlanmak kadar, fiziksel olarak da hazır olmak. Mülakatların hepsinde kameramı açıyorum, şık görünecek bir gömlek giyiyor ve saçımı başımı göze hoş gelecek şekilde yapıyorum. Kısacası, karşımdakilere değer verdiğimi, görünüşümle bile hissettirmeye özen gösteriyorum.

İşin en sevdiğim kısmı burası açıkçası. Kişisel olarak kod anlamında kendimi her zaman daha iyi gösteren biri oldum. Bu yüzden bu aşamaya gelmek beni her zaman mutlu etmiştir. Verilen case’i elimden geldiğince hızlı ve güzel bir şekilde tamamlamaya çalışıyorum. Case için 3 gün verildiyse ve müsait durumda isem, bu case’i ilk günden veya ikinci günden, gerekirse sabahlayarak tamamlamaya ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

Peki, case’i yaparken bilmediğim şeyler olmuyor mu? Elbette oluyor. Bu durumda yapay zeka araçlarından destek alıyor, daha önceki projelerimden ve internetten faydalanarak hızlıca çözmeye çalışıyorum.

Projede olabildiğince yorum satırları ve açıklamalar ekliyorum, ekstra olarak kendimi geliştirmek ve bu durumlarda öne çıkabilmek adına, aldığım sunucuda projeyi yayınlıyor, SQL bilgilerini iletiyor, projeyi paylaştığım Github hesabıma README.md dosyasında projenin her katmanını ve her koşulunu anlattığım dosyalarla projeye hakimiyetimi gösterip, case sürecinde elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.

Son iş yerime girme sürecim dışında, diğer süreçlerde açıkçası çok zorlanmadım. Bence bunun sebeplerinden birisi, piyasanın eskisi kadar yazılımcıya ihtiyaç duymaması, üstelik çok fazla yazılımcının olması ve tabii ki rekabetin artmış olması. Fakat bunu kendi avantajıma çevirmek benim elimdeydi ve ben de bunu yapmak için çok fazla mesai harcadım. Gece gündüz kod yazdım, makaleler okudum, eksik kaldığım kısımları tamamladım, projeler yaptım, projeleri yayına aldım. Şu an bu makaleyi okuduğunuz web sitesi ve admin tarafını dahi bu süreçte yazdım. CV'mi güçlendirebilecek her şeyi elimden geldikçe yaptım.

Bunlara rağmen, olmayan birçok iş görüşmesi, case aşamasından sonra kabul edilmeyişlerim, son aşamalarda yanlış cevaplar verdiğim ve baltaladığım süreçler oldu. Bunların ardından yıpranmamak mümkün değil, tabii ki yıprandım ama pes etmedim. İnancımı kaybetmedim. Yapmak istediğim meslek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ve çok şükür, sonucunda çok istediğim bir işe girdim.